Sürdürülebilir Teknolojiler ve Sorumlu Büyüme

Cenk Salihoğlu
Genel Müdür
Sürdürülebilir Teknolojiler ve Sorumlu Büyüme

Eşi benzeri görülmemiş bir teknolojik gelişim sürecinin içinden geçiyoruz. Ancak bu süreç, gezegenimizi ve gelecek kuşakları tehlikeye atan sonuçlar da doğuruyor. Küresel iklim değişikliğinin yıkıcı etkileri her geçen gün daha vurucu hale geliyor.

UCAR’a göre sera gazı seviyeleri aynı hızla yükselmeye devam ederse, 21. Yüzyıl sonunda dünyanın ortalama sıcaklığının 4 derece artması bekleniyor.

Gidişatı değiştirmek elimizde. Ancak etkili sonuçlar almak için tüm insanlığın el ele hareket etmesi gerekiyor. Dünya çapında pek çok kişi ve topluluk, çevreye duyarlı hareket etmeyi insanlığın bugünü ve geleceği için almamız gereken kutsal bir sorumluluk olarak görüyor. Çevreye ve topluma duyarlılık üzerine farkındalık arttıkça, sürdürülebilir büyüme stratejileri yaratan kurumlar çok daha değerli hale geliyorlar.

Dijitalleşme trendi, sürdürülebilir bir gelecek inşa etme konusunda büyük potansiyel sunuyor. Dijital ürün ve servislere geçişte şirketlerin alacağı sorumluluklar da sürdürülebilir bir geleceğin inşası için kritik önem taşıyor.

Bu makalemizde teknolojinin çevreye ve topluma duyarlı büyüme konusunda nasıl etkin rol üstlendiğinin yanısıra kurumların sürdürülebilirlik adına taşıdığı sorumluluklardan da bahsedeceğiz.

Çevreye Karşı Küresel Sorumluluk

Sürdürülebilir Teknolojiler ve Sorumlu Büyüme

İklim krizi ile sarsılan dünyada gelecek kuşaklar için yaşanabilir bir çevre yaratmak duyarlı bir kurumun doğal sorumluluğudur.

Organizasyonlar, enerji ve diğer doğal kaynakların kullanımı açısından mümkün olduğunca verimli olmalıdır. Bu, bir süreçte kullanılan hiçbir ürünün boşa harcanmaması anlamına gelir.

Dijital analiz ve kaynak yönetimi araçları her zaman yeterli sayıda kaynağın doğru alanda kullanıldığından emin olmak için kullanılabilir.

Geri dönüştürülebilir ve çevresel açıdan sürdürülebilir ürünler tasarlayarak çevresel hasara neden olan ürünleri çevre dostu alternatiflerle değiştirmek sürdürülebilir bir gelecek için hayatidir.

Örneğin, biyolojik olarak parçalanamayan ürünlerin yerini zamanla doğal olarak bozulacak ürünlerin alması veya yenilenemeyen bir kaynağın yenilenebilir bir kaynakla değiştirilmesi, uzun vadede çevreye önemli katkılar sunabilir.

Elbette bu ürünlerin lojistiğini olabilecek en verimli şekilde gerçekleştirmek de kurumların çevreye olan sorumlulukları arasındadır. Dijital analiz araçları ile en doğru rotaları yaratmak ve mümkün olduğunda, fosil yakıt kullanan araçlar yerine elektrikli vasıtalardan faydalanmak doğru sürdürülebilirlik çözümleridir.

Tedarik zinciri yönetimi çözümleri, ürün yaşam döngüsü boyunca sürdürülebilirliği destekleyen önemli dijital çözümler olarak bu konuda organizasyonlara katkı sağlayabilir.

Dijitalleşme çevreye duyarlı büyüme adına büyük önem arz etse de, sürdürülebilir bir topluma dönüşüm yalnızca dijital hizmet sunan organizasyonların sorumluluğunda ilerlemez. İrili ufaklı tüm kurum ve kuruluşların gerçekleştirdikleri her operasyon için ortak bilinçle hareket etmesi gerekmektedir.

Ancak Accenture ‘ın “Uniting technology and sustainability” raporuna göre şirketlerin yalnızca %7’si çevreye duyarlı teknolojileri ve sürdürülebilirlik stratejilerini tam olarak bünyesine entegre etmiştir. Yine de bu veri, sürdürülebilir gelecek için çarpıcı ve etkili adımlar atan kurumlar olmadığı anlamında gelmiyor.

Walmart, perakende endüstrisindeki dev şirketlerden biri. Fiziksel ve dijital mağazalarında israfı ve atık üretimini azaltmak adına önlemler alıyorlar ve özel araçlarla fiziksel alışverişi mümkün olduğunca azaltacak operasyonlar yürütüyorlar.

Walmart, sektöre ilham veren çevre duyarlılığı adımlarını bir adım öteye taşıdı ve bitkilerde tozlaşmayı artıracak bir robot arı projesinin patentini aldı. Bitki tozlaşmasının artırılması, arı nüfusunun gitgide azaldığı bir dünyada gıda tedarik zinciri verimini artırmaya yönelik oldukça önemli bir adım.

Topluma ve Sektöre Karşı Küresel Sorumluluk

Sürdürülebilir Teknolojiler ve Sorumlu Büyüme

Sürdürülebilirlik yalnızca çevresel duyarlılıkla sınırlı bir kavram değildir. Toplumun daha sağlıklı ve güvenli şekilde gelişimini sağlamak, içinde bulunulan endüstrinin geleceğine katkı sunmak da aynı oranda önem arz etmektedir.

Bu sebeple organizasyonlar kurumsal stratejilerini sürdürülebilirlik çerçevesinde şekillendirmeli, çevre ve topluma duyarlılık güdüsünü kurumsal kültürleri haline getirmelidir. Bunun yanında sürdürülebilirliğe yönelik farkındalık kampanyalarını sosyal sorumluluk stratejilerinin bir parçası haline getirerek toplumu kaynak kullanımı adına bilinçli hale getirmeye katkı sunabilirler.

Kurumlar işyerinde bir geri dönüşüm planı yaratmalı ve personellerini bu plana uymaya teşvik etmelidir. Geri dönüşüm planları, atıkları azaltmak için kolay ama etkili yöntemler olduğu kadar, çevresel duyarlılığı bir alışkanlık haline getirmeye katkı sunan aracılardır.

Organizasyonlar, toplumsal sürdürülebilirlik bilincine katkı sunmak adına eğitimler düzenleyebilir, ya da bu konuda bilgilendirici içerikler yaratabilirler.

Sektörel rekabette de sürdürülebilirliğe olan duyarlılığı ön plana çıkarmak kritiktir. Sektörün aktörleri sürdürülebilir geleceğe katkı sunma fikrini satış ve pazarlama stratejilerinin bir parçası haline getirirse, uzun vadede her aktörü çevreye ve topluma duyarlı bir endüstri yaratılabilir.

Üstelik toplum ile çevre duyarlılığı üzerinden iletişim kurmak, bir şirketin satışlarını ve büyümesini radikal düzeyde artırabiliyor. Sürdürülebilirlik farkındalığı yükseldikçe müşteriler bu şirketlerin ürün ve servislerine yöneliyor. Böylece organizasyonlar dünyayı değiştirirken gelişebiliyorlar.

Örneğin tüm operasyonlarını sürdürülebilir çerçevede planlayan IKEA, ‘sürdürülebilir evde yaşam ürünleri’ olarak sınıflandırdığı ürün serileri yaratıyor. Bu ürünlerin tanıtımında da toplumsal çevre farkındalığını artıracak içerikler kullanıyorlar. Bu ürünler sürdürülebilir ürünlere ilgi duyan kullanıcılar tarafından oldukça rağbet görüyorlar. Yani IKEA ürünlerine olan talep, şirketin toplumsal çevre bilincine sunduğu katkılar arttıkça büyüyor.

Yerelden Küresele Uzanan Sorumluluk

Kurumlar içinde bulundukları ülkeyi ve pazarlarındaki mevcut rekabet ortamını sürdürülebilir kılmak adına çaba göstermelidir. Bu çaba yalnızca şirketi değil, ülkenin tüm kaynaklarını ve olanaklarını sürdürülebilir kılmak için olmazsa olmazdır.

Ülkelerin ekonomik kaynakları, içinde yaşayan toplumun talepleri doğrultusunda dağıtılmaktadır. Bu ekonomik dağıtımdan sürdürülebilir teknolojilere ayırılan payın büyümesi için çaba gösterildiğinde ülkenin yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelimi hızlanabilir, şirketler için sürdürülebilir dönüşümler için teşvik fonları yaratılabilir ya da sürdürülebilir iş süreçlerini destekleyen uluslararası anlaşmalar yapılabilir. Sürdürülebilirlik adına ne kadar yol kat edilirse, ülkenin uzun vadeli refahı da o ölçüde desteklenmiş olur.

Yerel kaynaklarını ve operasyonlarını çevre ve toplum sorumluluğu içinde şekillendiren toplum sayısı ne kadar artarsa, küresel sürdürülebilirlik faaliyetlerini sürdürmek de o derece kolaylaşacaktır.

Dijital Sürdürülebilirlik Nedir?

Sürdürülebilir Teknolojiler ve Sorumlu Büyüme

Dijital sürdürülebilirlik, yerel ve küresel sürdürülebilirlik hedeflerini tutturmak için iş operasyonlarını çevreye ve topluma duyarlı dijital teknolojiler ile desteklemek anlamında geliyor. Elbette söz konusu teknolojilerin, yazılımda sürdürülebilirlik prensipleri doğrultusunda yaratılması bekleniyor.

Dijitalleşmenin de dünya için bir bedeli mevcut. LEAN ICT’nin raporuna göre dijital faaliyetlerin gerçekleşmesini sağlayan cihaz ve sistemleri küresel sera gazı emisyonlarının yaklaşık %3,7’sini oluşturuyor. Dijital dünyanın dev aktörlerinin pek çoğu, dijitalleşmenin çevreye olası zararlarını azaltmak için çaba harcıyor. Özellikle veri merkezlerinin verimli soğutulması ve buralara yenilenebilir enerji kaynakları ile güç sağlanması üzerine yoğun çaba sarf ediliyor.

Öte yandan dijital çözümlerin yaygınlaştırılması hem diğer sektörlerdeki sera gazı emisyonunu azaltıyor, hem de ilkel teknolojilerin çevre ve topluma değer katan yeni teknolojilere evrilmesine katkı sunuyor.

Yapay zeka, makine öğrenimi, nesnelerin interneti, büyük veri, robotik süreç otomasyonu gibi popüler teknolojiler yalnızca teknolojinin çevreye ve topluma olan negatif etkilerini azaltmaya katkı sunmuyor, aynı zamanda iklim değişikliği, hava ve su güvenliği, biyolojik çeşitliliğin korunması, afetlere karşı önlemler gibi pek çok alanda küresel ve yerel sürdürülebilirlik prensiplerini oluşturan kurum ve kişilerin karmaşık veri yönetimi ve analizi süreçlerinde önemli rol üstleniyorlar.

Sürdürülebilir Bir Gelecek İçin Sürdürülebilir Çözümler

McKinsey’in raporuna göre 2030 yılında, gıda sektöründe yapay zeka teknojisini kullanılarak gıda israfı engellendiğinde tahmini olarak 127 milyar dolara kadar bir ekonomik fırsat yaratmak mümkün.

İş süreçlerini çevreye ve topluma duyarlı teknolojiler ile desteklemek, yalnızca onları dünyayı gelecek nesiller için daha yaşanabilir bir hale getirmekle kalmıyor, aynı zamanda kurumlara, ekonomik büyüme adına direkt katkılar sunuyor.

MBIS çözümleri, SAP® başta olmak üzere, yazılım ve teknoloji yatırımlarından mümkün olan en iyi getiriyi elde etmeyi sağlarken kaynak planlaması, tedarik zinciri, finans yönetimi ve ileri düzey analitik gibi alanlarda tam verimli iş süreçleri yaratılmasını mümkün kılarak organizasyonların sürdürülebilir bir geleceğe katkı sunmasını sağlıyor.

Çevreye ve topluma duyarlı teknolojiler ile sürdürülebilir büyüme sağlamak hakkında daha fazla bilgiye ihtiyacınız varsa, her zaman MBIS ekibiyle iletişime geçebilirsiniz.

Arif Arifoğlu
MBIS Ar-Ge Merkezi Takım Lideri

SAP için MBIS Alan Bazlı Yetkilendirme Çözümü – aura

Kurum içi yetkilendirmeler ve veri gizliliği hemen hemen her kurum için oldukça önemli başlıklardır. Bu...

Devamını Oku
Serhan Açıkbaş
İş Çözümleri Yöneticisi

Akıllı Fabrikalar ve İmalat Endüstrisindeki Dijital Devrim

Akıllı teknolojilerin yarattığı dijital devrim, günlük hayat ve iş rutinlerimizi akıl almaz bir...

Devamını Oku
Bahadır ŞAŞ
MBIS SAP PM Consultant

SAP Flexible Workflow – Esnek İş Akış Şeması

Günümüzün hızlı tempolu ve sürekli değişen iş ortamında, iş süreçlerini...

Devamını Oku

Daha fazla bilgi için lütfen bizimle iletişime geçiniz