Uzaktan Çalışma Süreci Sonrasına Şirketler Nasıl Hazırlanmalı?

Bilge Dırmıkçı
Kıdemli Organizasyonel Gelişim Uzmanı

COVID-19 pandemisi, geçtiğimiz yıl hayatın birçok alanındaki ezberleri bozdu. Bu süreçte içinde bulunduğumuz zorunlu izolasyon durumu sebebiyle, zaman zaman dünyayla tek bağlantı aracımızın dijital kanallar olduğu bir dönemden geçtik. Uzaktan çalışma modellerine artık neredeyse alışmış durumdayız.

Fakat artık tüm ülkelerde yaygınlaşan aşı uygulamalarıyla birlikte tünelin ucundaki ışığı görmeye başladık. Bugün bu “yeni normal”e doğru ilerlerken aslında yaşadığımız krizin sonucunda edindiğimiz yeni pratikler sayesinde bu “normal”i yeniden belirleme gücüne sahibiz. Bununla birlikte, her zaman kontrolümüz dışında gerçekleşecek bir değişim karşısında hazırlıklı olmanın önemini de tekrar kavradık. Zira gelecekte olmasını beklediğimiz yenilikleri şimdiden benimsemiş durumdayız.

Dolayısıyla bugünlerde, neredeyse her işletmenin gündeminde aynı sorular yer alıyor: Uzaktan çalışma sürecinin sonrasına nasıl hazırlanacağız? Bu konu hakkında göz önünde bulundurmamız gereken şeyler neler?

Biz de bu yazıda bu soruların peşine düştük ve işletmelerin, pandemi sonrası iş modellerini belirlerken üzerine düşünmeleri gereken noktaları bir araya getirdik.

Kritik Sorular

Gelecek hibrit mi olacak?

COVID-19 krizinden önce, işletmelerin çoğu çalışanların zamanlarının çoğunu sahada geçirmesini şart koşuyordu. Ama bugüne geldiğimizde çoğu yönetici, uzaktan çalışma modelinin uygulanabilir olduğunun farkına vardı. Bu noktaya varılmışken artık ev ve ofis işleri arasında katı bir ayrım yapmanın sürdürülebilir olmadığı aşikar. Dolayısıyla herkesin aklındaki ilk soru şu: Gelecekte hem uzaktan hem de evde çalıştığımız hibrit bir modeli mi benimseyeceğiz?

Bu sorunun cevabını hiç şüphesiz günümüz iş dünyasının liderleri belirleyecek. McKinsey’in 100 yöneticiyle yaptığı ankete göre, katılımcıların %90’ı gelecek için uzaktan ve yerinde çalışmanın bir kombinasyonu olacağını düşünüyor. Yöneticilerin çoğu, işyerinde yapılması zorunlu olmayan tüm roller için çalışanların zamanın %21-80’i arasında veya haftada bir ila dört gün arasında sahada olmasını bekliyor. Buna karşılık, %68’inin bu geleceğe dair ayrıntılı bir planı yok.

Bu konudaki ikinci en önemli soru ise şu: İşyerleri hibrit bir modeli nasıl uygulayabilir ve bu geçişi nasıl sorunsuz hale getirebilir? Çünkü hem ev hem de ofis işlerinin entegrasyonu ve senkronizasyonu, kısaca hibrit bir çalışma modeli yaratmak, geldiğimiz noktada tek olası seçenek gibi görünüyor. Ancak yöneticiler bunu tasarlarken bu konuda şimdiye kadar karşılaşılan sorunları göz ardı etmemeliler.

İşletmeler çalışanlarına gerekli altyapıyı sunuyor mu?

İş dünyası için Zoom başta olmak üzere birçok dijital kanal, bu sürecin kurtarıcısı oldu. Bu noktada dijitalleşmenin işletmelerin her duruma hazır olması için ne kadar önemli olduğunu bir kere daha gördük.

Buna karşılık, ofis ortamında sağlanan büyük monitörler, yazıcı ve fotokopi makinesi gibi gereçlerin yokluğu; konu uzaktan çalışma olduğunda hâlâ bir sıkıntı olarak karşımıza çıkıyor. Ayrıca çoğu çalışan için kablosuz internet altyapısının yetersizliği, sadece ağ üzerinden yürüyen iş süreçleri düşünüldüğünde, oldukça kritik bir altyapı eksiği anlamına geliyor.

Bu, yöneticilerin yatırım yapacakları alanlar açısından düşünmesi gereken bir konu. Zira yakın geleceğin hibrit iş modellerine hazırlanırken işletmeler çalışanlarına gereken altyapıyı sağlayabileceklerinden emin olmalı. Çünkü bir yıl boyunca evden çalıştıktan sonra bile, çalışanların %42’si evde temel ofis malzemelerinin bulunmadığını ve her 10 kişiden biri işlerini yapmak için yeterli internet bağlantısına sahip olmadığını belirtiyor. Yine %46’dan fazlası, işverenlerinin uzaktan çalışma giderleri konusunda kendilerine yardımcı olmadığını söylüyor.

Uzaktan çalışma kaygıyı artırıyor mu?

Hibrit çalışma yönteminin üzerinde durulmasının en önemli sebeplerinden biri de uzaktan çalışmanın, çalışan verimliliğini büyük oranda artırmış olması. Ancak bu noktada göz ardı edilen bir durum söz konusu: Her ne kadar genel anlamda üretkenlik artmış olsa da birçok çalışan endişeli ve tükenmiş hissettiklerini bildiriyor.

Uzaktan çalışmanın bu anlamda birçok farklı dilde karşılık bulan bir sonucu var: Zoom yorgunluğu. Gartner’a göre çalışanlar, sanal ortamdaki etkinliklerin gerçek yaşam deneyimlerinin yerini tutmaması yüzünden gerçek anlamda bir “Zoom yorgunluğu” yaşamaya başladılar. Zoom’da geçen toplantıların bu yorgunluğa sebebiyet veren yoğunluğuna karşılık, insanların yüzde 50’si online toplantılara beş dakika veya daha kısa sürede yanıt veriyor. Bu, iş günü yoğunluğunun ve çalışanlardan beklentinin önemli ölçüde arttığını kanıtlıyor, zira bu süreçte ortalama iş günü süresi de 48,5 dakika uzadı.

Çalışanların hissettiği kaygının diğer kaynağı ise, işverenlerin COVID-19 sonrası çalışma düzenlemelerine yönelik planlarını henüz kendileriyle şeffaf bir biçimde paylaşmamış olması. Çalışanların %40’ı işletmelerinden herhangi bir gelecek planı duymadıklarını ve %28’i duyduklarının da belirsiz olduğunu söylüyor.

Uzaktan çalışma, çalışan bağlılığını nasıl etkiliyor?

Bu süreçte yöneticilerin çalışanlarıyla kurdukları iletişim, ister istemez büyük oranda azaldı. Krizin işletmeye olan yükünü azaltmaya çalışırken yöneticilerin birçoğu çalışanlarıyla empati kurma yeteneğini de kaybetti. Microsoft’un araştırmasına göre, bu sıkıntıdan en çok muzdarip olan gruplar Z kuşağı, kadınlar ve kariyerlerine yeni başlayanlar.

Bu durumun çalışan bağlılığını ciddi anlamda etkilediğine şüphe yok. Buna karşılık yöneticilerin sadece çalışma modellerinin geleceğine dair şeffaf bir iletişim kurması bile, çalışanların refahını ve üretkenliğini artırıyor. Çünkü daha etkin bir iletişime dahil olduğunu hisseden çalışanların, üretkenliğinin arttığını bildirme olasılığı yaklaşık beş kat daha fazla.

Geleceği inşa ederken üzerinde durulması gereken en önemli konulardan biri performans yönetimi. Performans yönetiminden elde edilecek sonuç, çalışan bağlılığına ve üretkenliğine çıkacaktır. Dolayısıyla yöneticiler, kısmen de olsa uzaktan çalışma biçimini sürdürürken çalışanlarla doğru iletişim kurmayı es geçmemeliler.

Geleceğe Hazırlanmanın Anahtarı: Çalışan Deneyimi

Pandemi sonrası dünyanın çalışma biçimlerine hazırlanırken belli olan tek bir şey var: Bir daha hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Hibrit yöntemler bu anlamda iş dünyasının gündemini meşgul ederken fiziki ve sanal ortamlarda çalışmanın işletmeler ve çalışan için ne anlamlara geldiğini belirlemek şart. Biz de bu yazıda yeni normalin çalışma biçimlerine hazırlanmak için işletmelerin göz önünde bulundurması gereken soruları bir araya getirdik ve bu konudaki araştırmaları aktardık.

Hibrit çalışma yöntemlerinin bu kadar gündemde olmasının sebebi, esneklik ve dijital ortamların çalışan verimliliğini artırdığının kanıtlanmış olması. Buna karşılık, söz konusu iş modeli ne olursa olsun, bu verime ulaşmanın anahtarı her açıdan doğru bir çalışan deneyimi sunmak.

Dolayısıyla yöneticilerin ve insan kaynakları departmanlarının geleceğe hazırlanırken atacağı ilk adım, çalışanlarıyla şeffaf bir iletişim süreci yürütmek ve onlara sunacakları çalışma modeli için gereken tüm altyapıyı sunmak. Zira içinden çıktığımız kriz döneminde uzaktan çalışmanın üretkenlik açısından kazanımları, çalışan sıkıntılarının üzerine düşülmediği takdirde geçersiz olabilir. Bu noktada geleceği tasarlarken kriz zamanının kazandırdığı bilgileri göz ardı etmemek ve planlamaya doğru sorular aracılığıyla başlamak büyük önem taşıyor.

MERT BULUT
Üretim Çözümleri Danışmanı

Bakım-Onarım Süreçleri İçin Entegre İş Planlaması Nasıl Yapılır?

Teknolojinin heyecan verici ilerleyişi sürdükçe, yeni dijital çözümler üzerinde...

Devamını Oku
Eda Bahçetepe
Kıdemli İnsan Kaynakları Uzmanı

Yeni Normal ile Birlikte İşe Alım Sürecinin Yapılandırılması

Geçtiğimiz yıl hayatımıza dâhil olan pandemi, iş dünyasının pratiklerini değiştirmeye...

Devamını Oku
Tuana Karaman
İş Çözümleri Uzman Yardımcısı

SAP SuccessFactors ile Operasyonel Performansı Artırın

SAP SuccessFactors ile Operasyonel Performansı Artırın Operasyonel performansın artırılması işletmeler...

Devamını Oku

Daha fazla bilgi için lütfen bizimle iletişime geçiniz